top of page

LİMİTED ORTAKLIKTA PAYIN DEVRİ

  • Yazarın fotoğrafı: Yusuf Keskin
    Yusuf Keskin
  • 1 Eki 2021
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 Mar 2022

Limited ortaklıkta esas sermaye payının devrine ilişkin düzenleme TTK'nın 595'inci maddesinde düzenlenmiştir.

Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir.

(2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.

(3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.

(4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir.

(5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır.

(6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir.

(7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır.


Kanunda limited şirket sermaye payının devrine ilişkin olarak bir sınırlandırma getirilmemiştir. Yukarıda da değinildiği üzere sermaye payı ortaklardan birine veya üçüncü bir şahsa devredilebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta; esas sözleşmede sermaye payının devrine ilişkin bir sınırlandırma olup olmadığıdır.

Esas sermaya payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerle ilgili olarak belirli düzenlemelere yer verilmiştir.

A) Payı devreden ile devralan arasında yazılı devir sözleşmesi yapılmalıdır. 595'inci maddenin 1'inci fıkrasında ayrıca sözleşmenin noter onaylı olması gerektiği düzenlenmiştir. Bu şekil şartı kanunda açıkça belirtildiği için bu şekilde yapılmayan sözleşmeler bağlayıcı olmayacaktır.

Payın devri sözleşmesi, taahhüt ve tasarruf işlemi şeklinde iki aşamalıdır. Taahhüt işlemi; halihazırdaki ve gelecekteki ortaklar arasında yapılan, esas sermaye payının devri yükümünü doğuran satım, mal değişimi veya bağış gibi bir hukuki işlemdir. Taahhüt işleminin icrası daha sonra tasarruf işlemi ile gerçekleşmektedir. Taahhüt ve tasarruf işlemi sıklıkla görüldüğü gibi aynı sözleşmede de yer alabilir.

Birinci fıkranın ikinci cümlesinde esas sermaye payının devrine ilişkin sözleşmede; ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerinin, rekabet yasağı ağırlaştırılmışsa veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmişse bu hususun, önerilmeye muhatap olma, önalım, gerialım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşulların da yer alması gerektiği belirtilmiştir.

Ancak bu koşulların sözleşmede yer almadığı halinde buna ilişkin bir kural getirilmemiştir. Madde gerekçesinde ise; açıkça bu kayıtların sözleşmede bulunmamasının sözleşmeyi geçersiz hale getirmediği, ancak alıcının söz konusu yükleri ve hakları bilerek payı devralması gerektiğinden bu kayıtların düşülmemesi halinde devredenin daha sonra devralana karşı sorumluluğunun doğabileceği belirtilmiştir.

Devir sözleşmesinde esaslı noktaların da yer alması gerekir. Bunun sonucunda; akit tarafların kimler olduğu, devri taahhüt edilen ortaklık payının ait olduğu limited ortaklığın ticaret unvanı, akdin konusu olan payın ayırt edici özellikleri, bilhassa devreden ortağın birden fazla paya sahip olması halinde hangi payın devredileceği, payın devri borcu, yani satma ve satın alma iradesi ve semeni içeren bir sözleşmenin yazılı olarak yapılması ve imzalarının tasdik edilmesi gerekir. Şayet bu unsurlar yer almazsa, yapılan devir taahhüdünün kural olarak geçerli kabul edilmesi olanaklı olmaz.


B) Belirtilen şekil şartına uyularak sözleşmenin yapılmasının ardından, sözleşmenin ortaklık bakımından muteber olabilmesi için genel kurulun onayına sunulması gerekir. Devir, genel kurulun onayı ile geçerli olur. Maddenin ikinci fıkrasında ve devamında bu husus düzenlenmiştir.

Bu durumda pay devrinin ortaklığa bildirilmesi ve ortaklık tarafından (genel kurul) onaylanması gerekir. Eski TTK düzenlemesinde şirkete bildirim yapılması gerektiği düzenlenmişti. Yeni TTK’da böyle bir zorunluluk bulunmuyorsa da, ortaklık onayının aranması karşısında, bildirim yapılması zorunlu kabul edilmelidir. Kanunda bildirimin kim tarafından yapılacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından devreden ya da devralan bu bildirimde bulunabilirler. Bu bildirim şekle tabi olmamakla birlikte yedinci fıkrada belirtilen 3 aylık sürenin başlamasının ispatı açısından noterden yapılması daha sağlıklı olacaktır.

Pay devrinin onayına ilişkin kararı verecek olan organ genel kurul olup, bu yetkisi mutlaktır. Genel kurul:

· Şirket sözleşmesinde aksine bir düzenleme yoksa genel kurul bu onayı sebep göstermeden reddedebilir.

· Genel kurul toplanarak devri onaylayabilir.

· Şirket sözleşmesinde ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri öngörüldüyse ve devralanın ödeme gücü şüpheli görülür ise belirlenecek makul bir teminat yatırması istenebilir. Şayet bu teminat yatırılmamış ise genel kurul onayı reddedebilir.

· Genel kurul devri 3 ay içinde reddetmez ise onaylamış sayılır.

Genel Kurul onayı reddederse; beşinci fıkraya göre ortağın haklı sebeple şirketten çıkma haklı saklı kalır.

Devir sözleşmesinin onaya tabi olması, devrin tamamen yasaklanması, genel kurulun devri red gerekçeleri şirket sözleşmesi ile belirlenebilir. Esasen şirket sözleşmesi ile devir tamamen yasaklanabilir ya da devrin genel kurulun onayına tabi olması kaldırılabilir. Devrin genel kurulun onayına tabi olmadığına ilişkin ek düzenleme ile; devir sözleşmesi kurulduğu anda devir olgusu gerçekleşmiş olacaktır.

Genel Kurul’un onay kararına ya da 3 ay geçtikten sonra zımnen onaylanmış sayılmasına kadar geçen sürede devir sözleşmesi askıdadır. Askı aşamasında henüz ortak sıfatı geçmez, devredenin ortak sıfatı devam eder.

Genel Kurul Kararı İçin Karar Yetersayısı:

TTK m. 595’te Genel Kurul Kararı bakımından özel bir karar yeter sayısı belirtilmemiştir. Bu nedenle ayrıca bir toplantı ve karar nisabı bulunmadığından normal toplantı ve karar nisapları uygulanacaktır. Bu bakımdan genel bir düzenleme olan TTK m. 620’ye bakmak gerekecektir:

Kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır.”

Bu durumda şayet şirket sözleşmesi ile aksi kararlaştırılmamışsa genel kurul temsil edilen oyların salt çoğunluğunu alarak devri onaylayabilecektir.

C) Devrin onaylanması ya da üç ay sonunda onaylanmış sayılmasının ardından şirket müdürü devir işlemini pay defterine kaydeder. Eğer şirket sözleşmesinde onay zorunluluğu kaldırılmışsa, müdürlerin devri kendilerine bildirilmesi üzerine pay defterine kaydı gerçekleştirmeleri gerekir.

Ayrıca TTK m. 598’e göre ve TSY 103’te sayılan belgelerle, şirket müdürü tescil için ticaret siciline başvurur. Burada hem pay defterine kayıt hem de ticaret siciline tescil açıklayıcı niteliktedir. Şayet müdürler tarafından ticaret siciline tescil için başvuru otuz gün içinde yapılmazsa, ayrılan ortak, devir sözleşmesini ibraz ederek adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü, ortaklığa iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verir. Sicil kaydına güvene üçüncü kişilerin iyi niyeti korunur.


Sonuç Olarak;

1) Limited ortaklıkta sermaye payının devri yazılı şekilde yapılmalı ve imzalar noter tarafından onaylanmalıdır.

2) Devir sözleşmesi akdedildikten sonra genel kurulun onayına sunulmalıdır. Devir genel kurulun onayı ile muteber hale gelir. Bu zamana kadar sözleşme askıdadır.

3) Genel kurul, oylama yapılırken toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile karar alır.

4) Devrin onaylanması ya da üç ay sonunda onaylanmış sayılmasının ardından şirket müdürü devir işlemini pay defterine kaydeder.



Sitemizde yer verilen içerikler hukuki bilgilendirme amaçlı olup, içeriklerle ilgili olarak büromuz sorumluluk kabul etmez.


Her hukuki olayın birbirinden bağımsız olduğu gözetilerek, uyuşmazlıklarınızla ilgili olarak uzman bir avukattan hukuki yardım almanızı öneririz.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page